Keloid Nedir?
Keloid tedavisi; vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkabilen, genellikle kaşıntı ve ağrı ile seyreden, meydana gelme nedeni tam olarak tespit edilemeyen anormal yara izleri şeklinde kendini gösteren bir skar çeşididir. Cilt bütünlüğünün bozulduğu durumların sonrasında, cildin kendi kendini onarması esnasında kontrol dışı oluşan kabuklanma ve yara izi şeklinde kendini göstermektedir. Keloide verilen bir diğer isim, “hipertrofik skar”dır. Keloid, meydana geldiği bünyelerde rahatsızlık verici bir görüntü vermekle birlikte, yara iyileşmesi şekli fibröz doku oluşması şeklinde meydana gelmektedir. Keloidler, tedavi edilmediği ve kendi haline bırakıldığı takdirde fiziksel olduğu kadar sosyal ve psikolojik açıdan da çeşitli problemlere yol açabilmektedir.
Keloid, yara kenarlarının üzerinde, yavaş seyreden bir şekilde ortaya çıkmakta ve gittikçe daha kalın bir tabaka oluşturarak ilerlemektedir. Meydana gelme esnasında hastada ağrı ya da kaşıntı gibi şikayetlere neden olabilmektedir. Bazı olgularda keloidler, zaman içinde kendi kendine de yok olabilmektedirler. Sıklıkla daha koyu cilt rengine sahip kişilerde görülmekle birlikte, tedavi edilmesi kolay olabilen bir rahatsızlık değildir ve tekrarlama riski yüksektir. Keioidlerden tamamen kurtulabilmek için, birkaç tedavi yönteminin kombine uygulanması gibi seçenekler de tercih edilebilmektedir.
Keloid Neden Oluşur?
Keloid neden oluşur, bu konuda açıklama yapmak gerekirse; en büyük etkenlerin başında genetik yatkınlık faktörü gelmektedir. Hormonal sistemde meydana gelen bozukluklar, hamilelik gibi durumlar da keloid oluşumunu tetikleyen etkenlerdir. Açık tenli kişilere kıyasla, koyu ten rengine sahip olan kişiler, genellikle keloid oluşumuna daha yatkın olmaktadırlar. Yüksek tansiyon gibi hastalıklara sahip olan kişiler, Asya ya da Latin kökenli ırklara mensup olanlar, otuz yaş altındaki kişiler, daha yüksek oranda keloid oluşumuna meyilli grupta yer almaktadırlar. Bazen, su çiçeği, yanık, cilt yaralanması, böcek ısırması, sivilce, akne gibi rahatsızlıkları takiben oluşabileceği gibi, kulak deldirme, piercing, dövme gibi işlemlerin akabininde keloid sorunu ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Baz durumlarda ise, hiçbir sebebe dayanmaksızın, nedeni bilinmeyen keloid oluşumu gibi durumlar da meydana gelebilmektedir.
Keloid Vücudun Hangi Bölümlerinde Ortaya Çıkar?
Keloid, sıklıkla; saçlı deri,ense, kulaklar, çene gibi bölgelerde ortaya çıkabileceği gibi, omuz ve sırt bölgelerinde de meydana gelebilmektedir. Göğüs bölgesinin ön yüzü ve bacaklarda da keloid şikayetine rastlanabilmekte olup, esmer ve siyah tenli kişilerde çok daha fazla keloid oluşumu gözlenmektedir. Keloid oluşumunun en fazla gözlemlendiği yaş aralığı on ile otuz yaş arasındaki kısmı kapsamaktadır. Keloid oluşumunda ırsi özellikler de önem arzeder, birinci derecedeki yakınlarında keloid problemi bulunan kişilerin vücutlarında keloid oluşumu ile karşılaşma ihtimali daha fazla olmaktadır.
Keloid Nasıl Ayırt Edilir?
Keloidin ayırt edilmesi için hastadaki mevcut şikayetin klinik görünümü yeterli bir parametre olanağı sağlamaktadır, doku kültürü ya da biyopsi gibi tanı yöntemlerine gerek duyulmadan teşhis edilebilen keloidler, genellikle düzensiz, pembe veya koyu renkte yumru şeklinde, sert ve pürüzlü bir fibröz tabaka oluşturmakta ve elastik bir formda bulunmaktadır.
Keloid Nasıl Tedavi Edilir?
Keloid tedavisi için izlenecek çeşitli yöntemler mevcut olmakla beraber, öncelikle keloid oluşumunun nedeninin tespit edilmesi ve teşhisin doğru konulması oldukça önem taşımaktadır. Sonrasında ise bir ya da birkaç tedavi şekli bir arada olmak suretiyle planlanan tedavi prosedürü uygulanır. Kriyoterapi uygulaması, yani sıvı azot ile dondurma şeklinde uygulanan tedavi, keloidlerde genellikle etkili ve iyi yanıt alınan bir uygulama olup, tedavi seçenekleri arasında en tercih edilenler yöntemlerden biridir. Keloidin iç kısmına kortizon enjekte edilmesi ile birlikte kombine bir şekilde uygulandığında, daha etkili ve keloidi yok etmekte başarılı olan sonuçlar vermektedir. Bazı keloid türleri masaj ve basınç gibi yardımcı tedavi usülleri ile yok edilebilmekte veya görünümleri azaltılabilmektedir. Kortizonlu kremler, silikon içeren merhemler, nemlendirici özellik taşıyan pomatlar, keloidlerle mücadele konusunda yardımcı olan ilaç tedavileri arasında yer alır.
Keloid tedavisi için sıkça uygulanan bir diğer yöntem ise, intralezyonel enjeksiyon tedavisidir. Bu yöntem ile, keloid içine kortizon veya tedavi edici içeriğe sahip olan ilaçlar enjekte edilerek dokudaki kabarık görünümün yok edilmesi, skarın iyileşmesi ve normal bir cilt dokusu görünümü alması sağlanmaktadır. Keloid tedavisi için cerrahi yöntemlere başvurmak çok tercih edilen bir yöntem değildir, zira cerrahi işlem ile çıkarılan keloidler bir süre sonra aynı bölgede nüks edebilmektedirler. Cerrahi işlem aynı zamanda mevcut skarın daha da büyümesi gibi istenmeyen bir duruma neden olabileceğinden, keloidleri yok etmek konusunda kullanılması tercih edilmemektedir. Radyasyon tedavisi ile, yüksek dozda ışınlar kullanılarak keloidlerin tedavisi mümkün olabilmektedir, fakat radyasyon tedavisinin istenmeyen yan etkileri bulunduğundan, tedaviye direnç gösteren inatçı keloidler dışında çok fazla tercih edilen bir uygulama olarak kullanılmamaktadır.
Keloid tedavisinde yüksek oranda başarılı sonuç alınan uygulamalardan bir diğeri, Fraxel Dual Lazer cihazı kullanılarak yapılan keloid tedavisidir. Fraxel Dual Lazer cihazı, FDA onaylı ve son sistem teknolojik koşullarda üretilmiş olup, keloid problemi olan cilt dokusunda kolajen üretilmesini tetikleyerek, skarlı bölgenin iyileşmesine destek olur. Fraksiyonel Lazer ile birlikte kortizon enjeksiyonu tedavisi kombine olarak kullanıldığında, inatçı skarlarda daha yüksek oranda başarı sağlanmaktadır. Seanslar halinde kişideki şikayetlerin boyutuna göre sayıları ve süreleri değişebilen uygulamalarda, her seans sonrası keloidlerin görünümünde belirgin şekilde azalma gözlenmektedir. Fraksiyonel Dual Lazer cihazı ile yapılan keloid tedavisi seansları arasında ortalama üç haftalık molalar vermek, tedavinin etkinliği açısından uygun görülmektedir.
Keloid Tedavisi Kesin Sonuç Verir mi?
Keloidler tedavi edilirken süreç uzun bir zamana yayılabilir, zira her keloid her tedavi şekline cevap vermeyebilmektedir. Bazı durumlarda birkaç yöntemin birlikte uygulanması başarı şansını arttırabilmekte olup, bazı durumlarda da tedavisinin kesin sonuç vermesi gibi bir garanti söz konusu olamamaktadır. Keloidler tedaviye olumlu yanıt verdikleri halde, belli bir süre sonra aynı yerde ya da vücudun çeşitli bölgelerinde tekrar ortaya çıkabilmektedirler. Bu durum keloid tedavisine başvuran kişiler için son derece can sıkıcı bir unsur olmakla birlikte, tedavi sürecinde sabırlı olmak ve hekimin önerilerini düzenli bir şekilde yerine getirmek, pozitif yönde katkı sağlayacaktır.
Keloid Oluşumunu Engellemek Için Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Keloid oluşumu olan kişilerde, yeni keloidler oluşmasına engel olmak için, vücutta meydana gelen kesik, yara gibi oluşumlarda, yara iyileşirken ve kabuklandıktan sonra nemlendirme özelliği bulunan kremler kullanmaya dikkat etmek, yarayı enfekte etmemeye özen göstermek amacı ile hijyen kurallarına uymak önem taşımaktadır. Vücutta meydana gelebilecek akne ve sivilce gibi oluşumları tedavi etmek ve ilerlemelerini önlemek keloid oluşumuna yol açmayı engellemek adına yapılacak uygulamalardan bir diğeridir. Keloidler dövme, piercing, kulak delme gibi cerrahi işlemlerden sonra daha çok oluşmaya yatkın oldukları için, bu gibi işlemlerden mümkün olabildiğince uzak durmak gerekmektedir.
Keloid Tedavisi Fiyatları
Keloid tedavisi fiyatları konusunda net bir bilgiye sahip olabilmek için kliniğimizi ziyaret ederek muayene olmanızın akabininde, hekiminizin kontrol ve değerlendirmesi sonucu belirlenecek tedavi prosedürü çerçevesinde tedavi fiyatınızın oluşturulması mümkün olacaktır. İletişim hattımızdan bizlere ulaşabilir, konusunda uzman ekibimiz tarafından, keloid tedavisi ile ilgili sormak istediğiniz başka sorularınız varsa, detaylı yanıt alabilirsiniz. Gerekli tedavi planınızı oluşturmak konusunda ekibimizle iletişime geçmeniz yeterli olacaktır.
